Tayfun Tablipoğlu - Eskiyen Yüzümün Yeni Gülümseyişi 歌词
Çizebilseydim,
Bahar olacaktı yüzün…
Yazabilsem,
En uzunu şiirlerin…
Olmadı, beceremedim…
Adını duvarlara yazacak çağım da
Çoktan geçit benim.
Yasak sevdamın
Gözaltı tarafı…
Çaresiz,
Seni yüreğimde erittim.
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Seni olmadığın zamanlarda da sevmiştik,
Olmadığın baharlarda da…
Ama hiç bu kadar telaşlanmamıştık.
Beklememişiz üstelik birbirimizi…
Birlikte ıslandığımız yağmurlarımız yok…
Ne kavgalarımızın adı bir olmuş,
Ne 'dost” diye baktığımız yüzler…
Ayrı ayrı akmış göz yaşlarımız.
Ben, asırlardır okşamamışım yanağını,
Senin yüzün ağlamaktan yorulmuş…
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Bir, yüzün vardı görmediğim,
Bir, sesin…
Hiç duymadığım…
Kokunu çiçeklerle tanımlayamazdım.
Dokunmadım, bilemezdim
Ellerinin beyazlığını.
Hangi şarkının neresinde,
Hangi şiirin en sevdalı sözünde
Çıkacaktın, bilemezdim.
Dilimin ucundaydın hep,
İşte; şimdi düşüverdin!
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
'Ağır ağır çıkılan bir merdiven” yok…
Eskittiğin yıllardan değil,
Sızlayınca yüreğin, anlıyorsun:
Yine gecikmişsin…
Sen, yeni yeni öğreniyorsun sevmeyi,
Bense çoktan düşürmüşüm aklıma ölümü.
Gönlün bedene baş kaldırdığı yerdeyim…
Ama yine de
HOŞ GELDİN,
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Unuttum, bana ne vakit gelmiştin,
Saklayacaktım seni.
Yüzün gözümde kalacaktı.
Bilmeyecektin böylesine sevildiğini.
Uykusuz gecelerimde büyüyecek,
Sensiz sabahlara uyandığımı duymayacaktın…
Olmayacaktın sıradan…
Eskitmeyecektim sevdamı…
Yoksa yine mi beceremedim?
Ama yine de hoş geldin,
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Ben, bir bu dağları eskitemedim,
Bir de sana düşmüş yüreğimi…
Gittiğim yolları hiç hesaba katma!
Düşünü görmediğim uyklular zaten haram.
Gökyüzünü boyayacak zaman da kalmadı…
Haydi sar kolarını…
'Ayrılık” diyeceğim,
Dilim varmıyor…
Daha yeni söylemiştim;
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Saatin zembereği boşaldı.
Bodrumlu Balıkçı İsmail
Çoktan denize açıldı.
Antalya'da barlar kapanalı
Yaklaşık bir saat,
Kars'ta saçakları çatıların,
Hala buzları taşımakta.
Ve ben hala üşümekteyim
Sensizlikten.
Düşlerimi hiç terketmedin…
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Deniz tuzunu saklıyor.
Çizdiğim beyazlarda
Karlar çürüdü…
Suyumuz ekşi,
Gönlümüz kırık.
Sevip de kaçanların hiçbiri,
Yüzyıllardır yakalanamadı.
Firarinin umudu tükenmiyor,
Yaşamadan bitmiyor kör olası…
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Bu hikayenin gecesini uzun yazdım…
Bir tek, elin kalacak elimde.
Sıcak tut, söndürmesin terim.
Kapat gözlerini,
Sabahı geciktirelim…
Yorgun olduğu kadar
Suskundu gönlüm.
Senden evveli anılara yükledim…
Sevdaya dair ne varsa duyduğum,
Yetersiz şimdi.
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ…
Ne Nâzım benle içti,
Ne Cahit Sıtkı…
Onlara geciktiğim gibi
Geciktim sana da.
Yaşını yaşıma erdirip bir yol,
Yazılan onca şiiri,
Tutulan onca şarkıyı
Ne yaparız şimdi?
'İkinci perde” deyip yeniden başlayamam ki!
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ…
Bir tarafımızı Eylül'de budamışlardı,
Kalanı, sevdana kurban…
İçtiğim içkiye seni düşürdüm,
Bu akşam gözlerimi
Küllükte söndürdüm.
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Yaşlı yüzümü değdirmek için yüzüne,
İlişmek için gözüne,
Ben yaktım ışıkları…
Uzaktan sevmenin çok ağırmış faturası.
Düşünsene, nasıl uzun beklemişim…
Bağışla sevgilim, ben geciktim…
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Korkunun bittiği yere
Yazdım adını,
Dağların en kuytu yerine…
Sonsuzluk değildi beklediğimiz,
Bir parça 'mutluluk” diye diretmiştik.
Çok mu geldi bilmem ki
Tanrının gözüne…
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!
Eskidi saatler.
Zamanı geldi,
Yeniden düşmeliyim yollara…
Geceler sırtımda,
Cebimde sevdalarım…
Yardan öte söyleyecek
Sözüm vardı benim…
Düşlere saklamalı şimdi yari,
Uyanmamacasına!
Yükselmeli ateşim,
Kanamalı, sıkmaktan
Avuç içlerim.
Terleyip atmalıyım içimden seni.
Kimseler bilmemişti,
Görmemişti gelişini,
Benden gidişindeki gibi…
Ama yine de
HOŞ GELDİN
ESKİYEN YÜZÜMÜN YENİ GÜLÜMSEYİŞİ,
Hoş geldin!