Kendime not...
Ha... Aklımın benden ve kaderden istediklerinin derinliği. Değindiğim tüm konular o kadar derin değil. Yukardan aşağı bir ipe tutunup inmek gibi... Cehennemi görmek gibi bazen. Bazen deliliğim. Benim dengesizliğimin sebebi dünyanın kusurları. Yarının belirsizliği, zamanın oyunları. Dengi olmayan bir döngü, tarafı olmayan bir savaş. İçinde kendinle barışmaya ulaş. Sans, beni duyuyorsan haksızlığa bulaşma. Şeytanla uğraşma, akışına bırak. Bulanık yüzünü günü gelince gösterir ama sakın korkma çünkü o gerçek değil, o işler kolay değil. Dünya hep nanay değil ama sen fazla takma. Tam şu anda yaşadığımız şu anı yakala. Kapılma masala. İçki masada. Sakın yorulma...
Deliliğin elini tutup gerileyim ve vurayım. Anlayış gösteremiyorsan senin (-) koyayım. Dur. Beş dakka durayım. İnan, gökyüzünden ineyim. Şöyle bir düşününce ben bende değilim. Senin içindeki korkunun başka yöne çekilmesi. Yorgunluğun gelişmesi, yaşlılığın ateşkesi, enerjinin düşmesi, Azrail'in öpmesi. Gerekmiyorda görmesi seni böyle sevenlerin. Yorgunluğun basması, dinginliğin hastasıyız veyahut ruh hastası. Rap'in çilekli pastası. Sen kendini çözmeden ben ne hastalıklar çözdüm, ne gidenler gömdüm.. Tam giderken. Aslına bakarsan Sans, sende iyi bilirsin çözülmemişi çözmeyi. Beraberliğimiz dirilsin. Biraz kafan dinlensin sonra tekrar konuşuruz. Bir mezarda bir Araf'ta bir de Hak'ta buluşuruz.