Yandı tutuştu bütün orman.
Hayvanlar kaçıştı, kuşlar uçtu.
Siyah, soğuk gece kaldı.
Baykuş kral gözlerini açtı
Terk etti ormanı kral.
Soğuk betona kondu.
Yandı gözleri ışıklarından.
Bu yeni orman zordu.
Sönmeden şehrin ışıkları,
Son bir eğlence için
Yalnız yürüyenleri
Baykuşun gözleri gördü,
Yalnızlığa mahkum edilenleri.
İnsan ıssız, insan ölümlü, insan kördü.
Tebası yok kral baykuşun.
Ne itaatkar ne hizmetkar
Ne ardından yürüyen var.
Şehre konmuş baykuş konuştu.
Dedi: Ey şehrin yalnızları!
Bu gece size gelen yalnız ben!
Bu gece eğlence benden!
İzleyin beni, dinleyin beni.
Bir orman vardı güzel.
Ondan kül bulutu kaldı.
Hayat vardı orada.
Ondan aptallık kaldı.
Kızdı, bağırdı insanlar:
Baykuş nerede eğlence?
Unutmak için olmadığını ormanın
Ya da şehrin orman olduğunu...
Uç sende yalnızlar krallığına!
Ne ağacın dalına ne şehrin ufkuna
Ne denize ne yanmış topraklara,
Kendi uydurduğun krallığa...