Nihayeti buldum ben gözlerinde ve de o an anladım ki ayrılamaz hüzün benden.
Nedensiz, buruk veda kadar hazin boynu bükük bakışların esareti altında gülümsedin.
Öyle sönük ışıklara sırdaş oldu düşüncem ve hiç bir zaman bir prenses görmememdi bahanem.
Bu yüzden küçük şehre çöktüğünde karanlık hiç üşenmeden dile geldi satırlar adına ithafen.
Tek isteğim hislerini anlamaktı. Bulutlar yağmur olup yağdığında sen kanardın içimden.
ve olmamıştı böylesi hiç geçilmem desem de şaşırtmıştı kumralınla güneşi devirmen.
Aşk denen şu değirmen gözyaşıyla dönmez aşk bi sandal olup denizlerde yüzmez.
Başkalaşır kör olup da önünü görmez, aşk bi liman olup gemisini bekler.
Her ne olduysa durma hadi anlat seher vakti döner başım silüetin camda.
Sen olmuşken fikrim hala gel bakalım otur dinle şöyle biraz.
Uzak iki şehir kadar yakındı aramız ve bu durumdan hiç bi zaman yakınmadım.
Şarkı düşün yazılmamış, aklımın hududunda satırlar ve içlerinde sen varsın.
Üşür öyle düşüncem , penceresi pervazsız.
Bazen düğümlenir boğazında tek hece ki önce durup düşünürsün sonra dönüp gidersin.
Resmedilen onca tablo değersiz gözünde , belki bugün belki yarın gidersin,
Demişken usulcası gittin ve kısacası bitti demiş kadar oldun bunu hissettim.
Yine de senleyim geçti zaman nüksetti , duygu denizinde boğuldu hislerim.