Emin ;
Huzur içinde yat ve gururlu mağrur kadın,
O "nurun" öldüğünde kadın değildi adın.
Bir pire için nice yorganlar yakılmıştı,
Bardağa kan damlattın ve geldi köpek balıkları.
Gel bana demiştim, çamurlu ayak izleriyle
Bilmem hala dururmu o kırmızı papuçların,
Yorulmşsun,kapanmakta gözlerin.
Kalbinin rengi ciğerlerimden de siyah eminm.
Teninde gezen ellerin,psikoljk etksiydi
Dudağndaki kırmızılık,henüz yaşın 20 miydi.
Sesin titrerdi küçük kalbin hızlanınca,
Bir gün durdu bnm için ses tonun kulaklarımda..
Bir uyku hapı öldürürmü vicdanını bilmem ama kaçıncıdır içten içe düşündüğün intiharı...
Tanırım seni tatlı değildir canın,gelinlikten önce kefen giyme yalvarırım !
Şimdilerde yalnızca uyurken masumsun canım.
Seni eski filmler gibi sepia hatırlarım.
Gel yine ama var bi farklılık.
Kirlendik ikimizde masum değiliz artık.
Nakarat ;
Gel benimle kal,
Dedim ama sen seçtin yapayanlış yollar...
Bu sorunsa bak,
Sen ve ben masum değiliz artık...
dEM ;
Bünyende on dokuza kadar bir çocuk kiracı,
Şehvet kıçını tekmelerken oda boyun büküp kaçtı,
Sıradan aynalarda silüet bir et yığını,
Sığdıramam sayfalara masumiyet firari
Teninin sahilinde farklı ayak izleri,
Derde mahal oluşmadan kürtajladık hepsini...
Hiç görmedin benim gözümle uçup giden saflığı,
Aynı yağmur yıksada yine getiremez hiçbirşeyi
İki yandan örgülü saçlarını at arkana
Yahut at kuyruğu tutunayım en kırılgan teline
Temizliğin bam telinde gezinmekte kirli bir el,
Kirlenirsen korkusu hakim olur beynime...
Gel küçük kız anlatayım derdim nedir,
İş işten geçmeden, tenin olmadan elin kiri,
Galiba geç kalınmış bir çaba kaçırma gözlerini,
Sende mi o yolda kaybettin yoksa masumiyeti ?
Amma tertemizdin hani,şimdi yer bezisin,
Midem sagılar asit tansiyon 5 e 7,
Tam bir yol buldum derken dilek ağacımı tahtakurtları istila etti,
Üzgünüm ufaklık
Nakarat ;
Gel benimle kal,
Dedim ama sen seçtin yapayanlış yollar...
Bu sorunsa bak,
Sen ve ben masum değiliz artık...