Masa başında geçirilen birkaç günüm var uykusuz,
Derdim sanki mapustaymışcasına, hepimiz yorgunuz,
Sorgusuzca koşmak ister aklım ölüme doğru,
Hafiften bir ağrı saplanır kırdığın bu kalbe.
Masa başında geçirilen birkaç günüm var aç susuz,
Derdim sanki fizandaymışcasına yalnızım ben,
Sorgusuzca susmak ister dilim ebediyen,
Hafiften bir rüzgar eser, hayallerim savrulur.
Masa başında geçirilen bir saat var rap dolu,
Derdim sanki ölümü görmüş bir çocukla aynı,
Sorgusuzca sıkmak isterim kafama, doğru,
Hafiften bir ses duyarım, bu yaptığın doğru mu?
Masa başında geçirilen beş saniye başta silah,
Derdim sanki ölmek üzere olan bir insanla,
Sorgusuzca kaçmak ister bedenim oradan ama,
Hafiften bir deprem olur yıkılır taş duvarlar.
Nakarat x2
Yalnız hissettiğim anda kulaklarıma rap dolar,
Kimse bilmez ama bende aşk tomar tomar,
Kalbe sor, adını kalbe sor,
Kalbimin derinlerinde senin adın var ya.
İdam sehpasında geçen birkaç gereksiz ay,
Gergin sanki ellerim, göz kapaklarımda yük,
Korkusuzca bağırmaktan korktum "öldürün" diye,
Geride bıraktıklarımla mutlu olmak var bir de.
İdam sehpasında geçirilen birkaç uzun kriz,
Gergin sanki gözlerim, öldürmeyin, söz verin,
Korkusuzca haykırmaktan korktum "korku gel" diye,
Geride bıraktıklarımla mutlu olmak var bir de.
İdam sehpasına kazınmış birkaç abartı not,
Gergin sanki kalbim, sevgi söyle neredesin ?
Korkusuzca ağlamaktan korktum biri duyar diye,
Geride bıraktıklarımla birlik olmak var yine.
İdam sehpasına takılmış bir ayak var, sence kim ?
Gergin şimdi hislerim, biz kardeş değil miydik ?
Korkusuzca ilk kez bağırdım, evet dimdik,
Elveda, nefesi tuttum vermiyorum şimdilik.
Nakarat x2
Yalnız hissettiğim anda kulaklarıma rap dolar,
Kimse bilmez ama bende aşk tomar tomar,
Kalbe sor, adını kalbe sor,
Kalbimin derinlerinde senin adın var ya.