Keten gömlek giyer göğsü delmeli
Kul olup da kapusunda ölmeli
Oğlun öldürüp de gelin almalı
Baba nerden aldın sen bu gelini
Gelini gelini nazlı yarimi
Keten gömlek giyer yakası nazik
Kollarını sıkmış altın bilezik
Öpmeye kıymazdım sevmeye yazık
Baba nerden aldın sen bu gelini
Gelini gelini nazlı gelini
Keten gömlek giyer yeni dizinde
Üç beş beni vardır yarin yüzünde
Böyle güzel m'olur Türkmen kızında
Baba nerden aldın sen bu gelini
Gelini gelini nazlı gelini
Pınarın başında üç güzel gördüm
Büyüğü de selvinin dalına benzer
Turuncu memesi de onun koynunda
Saçı da turnanın teline benzer
Baba nerden aldın Döndü gelini
Gelini gelini nazlı gelini
Döndü de sağardı üç yüz koyunu
Başıma getirdin türlü oyunu
Selviye benzettim ceran boyunu
Yollara dökülmüş göçü Döndü'nün
Küçüğün etti Çukurçeşme'ye
Hançer aldım kara bağrım deşmeye
Kanatlandım Karasuyu geçmeye
Yollara dökülmüş göçü Döndü'nün
Babayım sözüm sana hoş gelir
Hak götürmez başımıza iş gelir
Gelin ağlar yaşmağından yaş gelir
Yollara dökülmüş göçü Döndü'nün
Babanın sözünü yabana atmalı
Gurbet ili mesken tutup yatmalı
Evladını öldürüp gelin satmalı
Yollara dökülmüş göçü Döndü'nün
Bergüzar verdim bergüzar aldım
Dolanı dolanı buraya geldim
Arayı arayı Urgaç'ta buldum
Yollara dökülmüş göçü Döndü'nün
Gövel ördek sıyrılıp da aşınca
Sitem taşın şu sineme vurunca
Seher vakti nenni nenni deyince
Ağzının içinde dili Döne'nin
Döne'n gelir yanında birkaçı
Talim öğretiyor dalında saçı
Döne (okunmuyor) bir gül ağacı
Taze kınalanmış eli Döne'nin
Aşağıdan gelir (okunmuyor) göçü
El ele vermiş gider güzelin ucu
Yollara dökülmüş Döne'nin saçı
Irgalanan dalı olsam Döne'nin
Teke'den çıkınca da Didik'in boyu
Çağlayıp akıyor Kanak'ın suyu
Bugün konağımız Akbucak Köyü
Akdal'da çevrilir göçü Döne'nin
Akbucak'tan çıkınca Selimli yakın
Yamandır Kerpitçi'nin gediği sakın
Suyunu hamamda soyunup dökün
Buluğan'dan orada suyu Döne'nin
***
Bundan sonraki dört dörtlük Gölören
Köyü'nden Davudoğullarından Hasanoğlu
Halil İbrahim tarafından söylenmiştir (XVIII)
Hocalar da giyer hırkayı tacı
Döndü mahallemizde bir gül ağacı
Döndü'nün koynunda limon ağacı
Sallandıkça gülü olsam Döndü'nün
Yaman hey ağalar hallerim yaman
Çekelim ayrılık gezelim bir zaman
Serpil serpil gezdiğim zaman
Çevresinde gülü olsam Döndü'nün
Gideyidim Çukurova düzüne
Uymaz olaydım kör şeytanın sözüne
Kaldırıp da bakamadım yüzüne
Bozok'u dolaştı göçü Döndü'nün
Atım giden Çukurova aşağı
Şıkdalı'ndan deşireyim başağı
Nazlanı nazlanı çezer kuşağı
Çevresinde gülü olsam Döndü'nün