Bende bi ben var ki anlatamam, konuşursam kanın donar.
Anlattıklarımda zaten ölmek üzere ağlamaktan,
Kalemimden huzur yerine hüzün akar.
Şu küflenen dudaklarımdan da küfür yerine dualar...
Ve yalnız kaldım koşuyorum ayaklarımda nasırlar.
Babamdan sonra annem de gitti hiç ardına bakmadan,
Benimle birlikte yaşayan onca şahit var;
Şizofren de değilim üstelik Rabb'im resmediyor yukardan.
Onca sene mahrum kaldım lunaparktan, pamuk şekerden,
Bilyelerden, bisikletten...
Bi tek saklambaç oynadım kötü insanlarla,
Çünkü istismara uğramıştım orta okul zamanlarında.
Sevaplarımdan çok, günahlarımla savaştım.
Babam yüzünden uğursuzluk yakamı hiç bırakmadı!
Ben doğarken başka bir kadınla koyun koyunaydı,
Bu yüzden 21 Şubatla kanlı bıçaklıyız!
Gel... Umutlarımı ömrüme ser, mutluluğuda gönlüme serp.
Gücüm kalmadı, ölüm çok yakın; çürüdü sol yanım.
Off yine yalnızlık rolüm; ölüm dublörüm.
Yağmur toprakla kavuşunca ecelim olur, gelir son günüm.
Fani dünyanın fani cehennemindeyim.
Soğuk savaşta sol gözümden aktı mermilerim.
Yarıldı dünyamın yer küresi,
İçinden çıkarttım çocukluğumu; otur sus ve dinle dedim.
Her sabah savaş çıkan bi evde ölüp dirildin mi ?
Kanatların kırılıp meleklikten men edildin mi ?
Uzaktan kumandalı kırmızı araba hayaliyle,
22 yıl boyunca yaşamdan hediye bekledin mi ?
Sağ kolumda parmaklıklar, göz altında insanlığım.
Göz hapsinde müebbetim, kodesim kapkaranlık.
Göz altlarım bi mürekkep, hayatım yüzümden okunur;
Beklemek zor hayat evinde kiracıysan kovulursun...
Gülmek için rol yapmam, niyetim acındırmak olsa;
Beyaz kanatlı güvercin olup bulutlarda koşsam.
Bitti geldik işte burası ölüm safhası,
Keşke cennet çeşmesinden huzur iliklerime dolsa...
Gel... Umutlarımı ömrüme ser, mutluluğuda gönlüme serp.
Gücüm kalmadı, ölüm çok yakın; çürüdü sol yanım.
Off yine yalnızlık rolüm; ölüm dublörüm.
Yağmur toprakla kavuşunca ecelim olur, gelir son günüm.