Sometimes this house feels like a prison
that I just can't leave behind
bazen bu ev terkedemediğim bir hapisteymiş gibi hissettiriyor
there's so many rules I got to follow
çok fazla kural var uymam gereken
'cuz you can't let go
çünkü gitmene izin yok
I don't wanna hear it
bunu duymak istemiyorum
And I just can't believe it
ve buna inanamıyorum
All the stupid things you say but
bütün söylediğin bu salakça şeylere
One day I won't take this anymore
bir gün bunların hiçbirini çekmeyeceğim
One day I'll be old enough to do what I want to
bir gün ben de istediğimi yapacak kadar büyük olacağım
I won't have to run away
uzaklara kaçmak zorunda kalmayacağım
And you won't be there to say I'm not allowed to
ve sen orda olmayacaksın ben izin vermiyorum derken
One day
bir gün...
Sometimes I wonder if you know me
bazen beni tanıyor musun diye merak ediyorum
Or if you just pretend to care
veya sadece önemser gibi davranıyor musun
Tell me are you on a mission to bring me down?
söylesene sen beni yerle bir etmek için mi görevlendirildin
Go away
git başımdan
Don't look at me
bakma bana
'cuz we're not the same
çünkü biz aynı değiliz
And you can't do nothing
ve sen birşey yapamazsın
You can say
şunu söleyebilirsin
That it's not ok
bu iyi değil
But I'm not afraid
ama kokrmuyorum
And you can't do nothing
ve sen hiçbir şey yapamazsın