Yollardan geçtik çok onlarla geçtik.
Silahlı adamlar,infaz yapanlar.
Fırtınalı İstanbul'un geceleri deli.
Suratında çizik,psikopatlar.
Bak bişey diyim,sabah 6 çayları.
Garip kahvelerde insanlar şeytan.
Çok aptal bu dostlar,yolum ona toslar.
Sokakta horozlar diklenir,yumruklar.
Çocukken çok dayak yerdim ??? :)
Kimse sevmezdi hocalarda cetvel.
Şimdi geri bakıyorum görüyorum halen.
Yanımda yok,ne dostum ne ailem.
Dumanlı geceler hayat tuzak dolu.
Gerçekten engebeli çok benim yolum.
Eskiden kavgacıydım sağım solum belli olmazdı.
Bu deli yazdı.
Nakarat:
Korkunç kabus,fırtınalar kopar yüreğimde,anlatılmaz.
Hasta düşünce.Hasta düşünce,aklıma geldi kafama sıkmak.
Dumanla yazmaya devam be damar.
Kesik bu ellerimde var yaralar.
Örnek Mahallesi,hatıralar.
Annem,babam (evet) onlar ağlar.
Bu dağlar,çok dik be güzelim.
Bende bi garibim gözlerini göreli.
Körelir nefret garip bu yani.
Hani yaşanılmaz anlatılır hani.
Hop dedik Taksim hızlı bize göre.
Crack ve taşlar göz göre göre.
Bu soruyu herhangi biri çözebilir.
Her an biri hayatını kaybedebilir.
Okyanusta kum,çölde Bedevi.
Hasret ebedi,gösteremedik.
Evimin yolunu göstersene bana.
Eminim yolumun kesildiğinden.
Nakarat
Bir iki satır olur hatır ama nasıl yani?
Oldu,bilemedim bende ben ne işim.
Hakaret ettiler,sokaklar kara.
Benim işim pis iş,sokakta ara.
Cinayeti kör bi kayıkçı gördü.
Ben vursam kendimi vuracaktım.
Deli Cafer,İsmail,Tayfur ve Şaşı.
Makdül'ün onbeş yıllık arkadaşı.
Üçü kamarot öteki aşçı başı.
Ben vursam kendimi vuracaktım.
Ferdi Tayfur gibi gömeyim herşeyi.
Ama unutabilirim bir şeyi.
Dilimde revelation rapleri.
Hapsedecekler nazım hikmet gibi.
Akarsular kadar derin yazar.
Nedir akarsular?Okyanuslar...