Bazen durur bazen coşar çağlardı
Epeyce zamandır sustu kalemim
Yaren ile hüzünlenir ağlardı
Daima överdi dostu kalemim
Sevgisini bin baharda bulamadı
Bu çileye tahammülü kalmadı
Yine namert kapısın çalmadı
Yalancı mertlere küstü kalemim
Bazen yare bazen sere dokundu
Taştan değil dost gülünden sakındı
Hiç gülmedi hep halinden yakındı
Selamı sabahı kesti kalemim
Tan yeliyle dağbaşında tozarken
Gonca güle methiyeler dizerken
Seni beni başkasını yazarken
Birgün bam teline bastı kalemim
Türkü oldu bestelerde dolaştı
Her makamdan şarkılara bulaştı
İşi bitti kendisiyle dalaştı
Az daha deldirdi postu kalemim
Külleri savruldu közü tükendi
Kalıbı büyüdü özü tükendi
Bağırdı çağırdı sözü tükendi
Sazını duvara astı kalemim