Muhammed Acar - En Çok Sevilen Fani Тексты

Sevilmemişti hiç kimse senin kadar.
Aşık olunmamıştı hiçbir maşuka böyle ölümüne.
Tarihte gelip geçmiş bunca aşk içinde kimin aşkı sana duyulan o eşsiz ve anlatılmaz duyguların binde birine ulaşabilmiş?
Mecnun mu? O kara kaşlı, kara gözlü bir dilberin tek bir gamzesine vurulup, ufacık bir tebessümünde yaktı koca bir ömrü ve yarinin yoluna serdi canını, basıp ta geçsin diye üstüne.
Ama söyleyin mecnunun leyla'sı için mecnun dan başka talip varmıydı ki? Yoktu elbette.
Senin o sürmeli gözlerine ise Ya Muhammed, kaç can vurulmuştu ta yüreğinden… Senin devrinde gördüler ve aşık oldular sana. Biz ise görmeden tutulduk gözlerine, görmeden vurulduk hilal kaşlarına. Bir aşık yarinin hep gözlerini, hep cemalini görmek ister. Fakat senin aşıkların güzelliğinden ve sana olan edeplerinden dolayı yüzüne dahi bakamazlardı. Belki saygısından başlarını bile kaldıramayanlar vardı huzurunda. Buluşturamazlardı gözlerin ile gözlerini.
Şimdi yine söyleyin;
Var mıdır bu aşk meydanında, sevgilisinin güzelliğinden ve ona olan hürmetinden ötürü çehresine bile bakamayan, veya bunu bir ar sayan? Göz göze geldiğinde cezbelerle tutuşup, bir nazarın tesiri ile içindeki aşkı dolup taşan ve onu taşıyamayarak can veren bir aşık?
Varsa eğer hala böylesine kara sevdalı bir yiğit,
Gelsin kölesi olurum Gelsin eteğine yapışırım Ve yalvarırım ona, aşkı öğret diye bana…
Yeryüzünde hiçbir fani Hazreti Muhammed kadar sevilmemiştir ve sevilmeyecektir de…
Kim sevmişte ne yapabilmiş sevdiği için? Senin ashabın putları delmişti aşkın sahibi için. Duyuyorsan eğer ey nebi şu anda bu inleyişi, kalk ta Medine den haykır, kimler ve kimler canını vermişti senin için…
Milyonlar tek bir ses ile güçlerinin yettiğince bağırdılar. Anam babam sana feda olsun, malım, canım, hatta kanım yolunda kurban olsun Ya Muhammed diye…
Kalksan ve söylesen hangisinden başlardın bilmem ki. Göremediğin baban Abdullah'tan mı? Doyamadığın şerefli annen amine'den mi? Yoksa amcan Hamza'dan mı?
Hangisinden başlardın?
Hep acılarla dolu geçti altmış üç yıllık vuslat özlemin. Sen bir rahmet peygamberi olmakla beraber hüzün peygamberi de oldun bizim için.
Tüm zamanlarda bütün aşıkların döktükleri gözyaşları senin için akılan kanlar kadar olabilir mi?
Bir keresinde bir sahabin huzuruna gelmişti ve; Ya Rasulallah seni o kadar çok düşünüyorum ki, senden bir an ayrı kalsam kalbim yerinden çıkacakmış gibi oluyor demişti. Sende tebessüm ederek, seven sevdiği ile beraberdir buyurmuştun.
Bizde seni seviyor muyuz acaba ey fahri kainat?
Kendimiz anlayamadık bunu bir türlü. Dilimize baktık, seviyorum demedeydi. Sonra çevirdik başımızı utana, sıkıla amellerimize. Amellerimizin hep senin razı olmadığın işlerle dolu olduğunu gördük. Böğrümüzde kaldı seni kucaklamak için açılan ellerimiz.
Biz iki yüzlü olduk Ey Nebi…
Bu yüzden dilimize bakma ne olursun. Zira o yalanı çok sever oldu.
Bakarsan eğer söylediklerimize, seni ne çok seviyoruz, ne kadar çok aşığız sana hani.
Fakat bir baksan işlediklerimize, bir baksan yaptıklarımıza, yalan söylüyorsunuz, siz beni sevmemişsiniz aslında dersin belki de bizlere…
Ahirette sen bazı ümmetlerine şefaat etmek isterken melekler araya girecek, sende onlar benim ümmetim, benim ümmetim onlar diyeceksin. Melekler diyecekler ki; Ya Muhammed, sen bilmiyorsun onlar senden sonra neler yaptılar neler…
Ya o ümmetler biz olursak bizden yüz mü çevireceksin? Biliyoruz yapamadık söylediklerimizin binde birini bile. Şimdi sana hakkıyla seni seviyoruz diyemedik diye çevirme gözlerini bizlerden.
Kaderin on dört asır öteye ittiği yetim ümmetini bırakma.
Bırakma bizi gözyaşlarımızın hatırına.
Bırakma bizi
Ne olur bırakma…
Этот текст прочитали 109 раз.