Verse 1:
Şimdi sen eski fotoğraflar kadar uzaksın
Bi bilsen nasıl kafam güzel kesin kusardın
Nadir gülümser aniden susardın bence bu tuzaktı
Başımız sisli manzaramız pus artık
Bi öyle uzak durdun falan yani nedir pis miyiz biz?
Sanki hiç değmedim kirpiğine, niçin resmiyiz?
Benim sandalyem kırık o yüzden sallanıyorum birazcık
Hal hatır sorma faslını geçmeyecek miyiz?
Küçük detaylarla sevindim ve daha küçükleriyle
Üzüldüm ben keşke sana da anlatabilsem
Bazı hislerimden söz etmeye dilim yetmez benim
Keşke gözlerimin lisanından anlayabilsen
Bitiş çizgisi ölümdür bir kez kavga dediysem
Ve kesin kabahatliyimdir eğer af dilediysem
Yalnızlığı sevdirirse git bu şehirden
Yalnızlık bağımlılıktır tatmin edilmez
Nakarat (Eren Avcı):
Karanlığın içinden kurtar ben yere düşmeden
Sabahın beşinde yokluğun uykumu bölmeden
Bilemem ki neden soğuk bu gökyüzü sis neden?
Yanlışın var bu şehir gözümüzü kör eden
Verse 2:
Sebepsiz tebessümü ceket giyenler suç sanır
En hızlı arkadaşlar 6 ayda uslanır
Demir ranza nedir bilmeyenler adaletin
Temiz kağıtlarına suç sarıp gezer umutla susmayıp
Böyle zamanlarda aşık olmak ustalıktır
Merhametini öldür ver çocukluğuna sus payı
Ben de dedim bi kez 'Yeter öldüm artık vurmayın!”
Daha mı keskin ustura? Daha mı sivri sustalı?
Böyle zamanlarda „deniz' dedim gözlerine
Kastettiğim rengi değil derinliğiydi
Büyük bi özveriyle özledim seni
Lütfen sevildiğini bil rüyamda gelinliğini giy
Bakma ben alkolü sevmem canım nadiren ister
Ben sarhoşluğu severim ve maalesef içicem
Yalnızlığı sevdirirse git bu şehirden
Yalnızlık aniden çöker tahmin edilmez
Nakarat (Eren Avcı):
Karanlığın içinden kurtar ben yere düşmeden
Sabahın beşinde yokluğun uykumu bölmeden
Bilemem ki neden soğuk bu gökyüzü sis neden?
Yanlışın var bu şehir gözümüzü kör eden