Şehre yakışır fısıltılar, çöplükteki karartılar
Kazalar, ışıltılar, kaldırımlar, evdekiler
Kalkar gider vapurlar, hep bi bildik oyunlar
Unutulmuş güzeller, eski kırık bardaklar
Kaldırılmış yorganlar, zaferler vitrinlerde
Doyanlar, kovalayanlar günlük taze paketlerde
Beni bi atın sırtına atın
Tın tın gidiyim
Uzakta kendime yakın durup
Durumlar neymiş bakiyim
Tren rayları kadar sıkıldım
Bilmemkaç yaşındayım
Yarışın dışındayım
Boş kovanlar, düş kuranlar, altın tahta oturanlar
Alemi seyredenler, bitmeden kalkıp gidenler
İmkansızı arayanlar, içip içip arayanlar
Saçlarını tarayanlar, yarasını yamayanlar
Bi yerler, acı biberler, pası gole çevirenler
Yüz yüzeyken konuşanlar, herkesin gözü önünde