VERSE 1
Ben şu gönlümün demir sürgülü bu kapılarına vurdum kilidi
kimisi der ki bana unut ihaneti,hayat tanrının bize emaneti
kimi sefaleti sanır yoksulluk,kimisi de parada arıyor mutluluk
ama bir cüzdan arasındaysa namus o zaman yagsın benım uzerime yokluk
ben benimle cıktım yola,geride yasanan onca hatıra
üstümde yakası yırtılmıs kirli bir gömlek bana sen kokar hala
beni hayata bağla, bu defa kıldan ince iple değil halatla
silik bir resimden ibaretse geçmiş koyim böyle hayatın amına
sokakta geçmişti hayatım, çocuktum ve hep öyle kaldım
dünyayı bize bir cografya dersiyle tanıtan ögretmenler utansın
kutuptan basık, ekvatordan şişik koskocaman bir yalansın
senden ala orospu yok bu dünyada dünya, sen kazandın
kendine aynada aşık olanlardır katledip aşkı çalanlar
bir zamanlar senin ve benim gibi gençtiler bütün bu yaşlananlar
benimse yüzüm değil gönlüm kırıştı istemezken olmak ihtiyar
unutma ki bu dünyada her güzel şeyin elbette bir mutlak sonu var
bizler aynı agacın dalıyız, farklı olan sadece meyveler
kimi sevgiyle sürer bu tarlayı, kimisi nifak tohumları eker
azla yetinmeyi bilmez insanoglu, çogu bulunca heba eder
güneşin olmadıgı yerde gölgenin hissi kelamı bin altın eder
Gel, beni kendine hapset görmesin kimseler gözlerini
Bu sel, benim üstümden değil gönlümden dert olur gecer
Bendeniz bir kiracı dünyada, mutluluksa ancak ruyada
uyanmam gerek çünkü bu dünyadan bir başka yokmus hiçbir dünya
Karın altında baharı beklemekse hayat, benim ellerim titrer
Ne kadar soguk olursa olsun elin, güneşi çalmak emek ister
Hangi dosta verdiysem ev, her kapı çalışımda evde değiller
Hayat o kadar ciddiye alınacak birşey değilmiş SİKTİR ET BOŞVER!
VERSE 2
Benim bu şarkılarımı anlaman için yaşaman gerek, yaşatman değil
görmen gerekli bakman değil, bana varoş gerek burjuvazi değil
benim bu dert kokan şarkılarımı yasamak için dinle, dinlemek için değil
duymak ıcın bazen kalbiyle dinler insanoğlu kulak değil
beni biraz benımle yalnız bırak, dünya yolunda ölüm son durak
elveda sözüne alışkın kulak, ben her agladıgımda ıslanır yanak
gözlerimse dünden kalma sonbahar yagmurları kadar sagnak
ömrüm boyunca bahar olur diye dua ettim, kışı verdi Allah
olsun buna da şükür, demekle geçti ömür fakat usandı gönül
içim kömür dışım alev gülüm, dikeni topla çünkü yarın solar gülün
kime bu kinin acaba niye bu zulüm, ne parası ne de bir pulunda yok ki gözüm
bir gidene bir de ölüme care yokmus cok sonradan ogrendım uzgunum
bugün hayatımı salondaki tozlu fotograf albumunden ızledım
o gunlerde cok mutluymusuz, uzunmus eskıden sacım benım
yüzümde hiç kirlenmemiş tebessümle bakardı cocuksu gözlerim
bense bir fotograf makinasında bıraktıgım cocuklugumu özledim
gözlerin bir yagmur damlası gibi düserken delice üstüme
ben gönlümün brandalarını kaldırdım bile seninle ıslanırım diye
ama olmadı, hiç olmadı, sen kandın güneşin o parlak rengine
bense bana bıraktıgın yagmurların altında boguldum gizlice
Gel, beni kendine hapset görmesin kimseler gözlerini
Bu sel, benim üstümden değil gönlümden dert olur gecer
Bendeniz bir kiracı dünyada, mutluluksa ancak ruyada
uyanmam gerek çünkü bu dünyadan bir başka yokmus hiçbir dünya
Karın altında baharı beklemekse hayat, benim ellerim titrer
Ne kadar soguk olursa olsun elin, güneşi çalmak emek ister
Hangi dosta verdiysem ev, her kapı çalışımda evde değiller
Hayat o kadar ciddiye alınacak birşey değilmiş SİKTİR ET BOŞVER