When You Were Young (Genç Olduğun Zamanlarda)
You sit there in your heartache
Kalp ağrınla orda oturuyorsun
Waiting on some beautiful boy to
Güzel bir çocuğu bekleyerek
To save you from your old ways
Seni eski halinden kurtaracak olan
You play forgiveness
Bağışlama oyunu oynuyorsun
Watch it now ... here he comes!
İzle şimdi ... işte geliyor
He doesn't look a thing like Jesus
Bir İsa değil belki
But he talks like a gentleman
Ama bir centilmen gibi konuşuyor
Like you imagined when you were young
Tıpkı hayal ettiğin gibi genç olduğun zamanlarda
Can we climb this mountain
Bu dağa tırmanabilir miyiz
I don't know
Bilmiyorum
Higher now than ever before
Daha önce olmadığı kadar yüksek şimdi
I know we can make it if we take it slow
Biliyorum yavaş gidersek başarabiliriz
Let's take it easy
Hadi ağırdan alalım
Easy now, watch it go
Ağırdan şimdi , izle gidişini
We're burning down the highway skyline
Anayolun izini kaybettik
On the back of a hurricane that started turning
Esmeye başlamış olan bir kasırganın ardında
When you were young
Genç olduğun zamanlarda
When you were young
Genç olduğun zamanlarda
And sometimes you close your eyes
Ve bazen gözlerini kapıyorsun
and see the place where you used to live
ve yaşadığın yeri görüyorsun
When you were young
Genç olduğun zamanlarda
They say the devil's water, it ain't so sweet
Şeytanın suyu diyorlar , bu kadar tatlı değildir
You don't have to drink right now
Hemen içmek zorunda değilsin
But you can dip your feet
Ama ayağını sokabilirsin
Every once in a little while
Arada bir
You sit there in your heartache
Kalp ağrınla orda oturuyorsun
Waiting on some beautiful boy to
Güzel bir çocuğu bekleyerek
To save you from your old ways
Seni eski halinden kurtaracak olan
You play forgiveness
Bağışlama oyunu oynuyorsun
Watch it now ... here he comes!
İzle şimdi ... işte geliyor
He doesn't look a thing like Jesus
Bir İsa değil belki
But he talks like a gentleman
Ama bir centilmen gibi konuşuyor
Like you imagined when you were young
Tıpkı hayal ettiğin gibi genç olduğun zamanlarda
(He talks like a gentlemen, like you imagined when)
(Bir centilmen gibi konuşuyor, tıpkı hayal ettiğin gibi)
When you were young
Genç olduğun zamanlarda
I said he doesn't look a thing like Jesus
Bir İsa değil belki dedim
He doesn't look a thing like Jesus
Bir İsa değil belki
But more than you'll ever know
Ama senin bildiğinden çok daha fazlası