JoJo - Too Little Too Late Şarkı Sözü Çevirisi

jojo-too little too late

[Verse 1:]
Come with me, stay the night (gel benimle, kal bu gece)
You say the words but boy it don't feel right (kelimeleri söyle ama oğlum doğru hissetmiyorsun)
What do you expect me to say (ne söylememi bekliyorsun )
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)
You take my hand, and you say you've changed (elimi tut ve söyle değiştiğini)
But boy you know your beggin' don't fool me (ama oğlum biliyorsun yalvarman kandırmaz beni)
Because to you it's just a game (çünkü bu sadece sana bir oyun)
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)
So let me on down (bu yüzden aşağıda bana izin ver)
Cause time has made me strong (çünkü zaman beni güçlü yapıyor)
I'm starting to move on (kımıldamaya başlıyorum)
I'm gonna say this now (bunu şimdi sölemiş olacağım)
Your chance has come and gone (senin şansın geldi ve yok oldu)

[Hook:]
And you know (ve biliyorsun)
It's just too little too late (sadece biraz geç oldu)
A little too wrong (biraz yanlış)
And I can't wait (ve bekleyemem)
Boy you know all the right things to say (oğlum söylenecek doğru şeyleri biliyorsun )
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)
You say you dream of my face (rüyalarında yüzümü gördüğünü söylüyorsun)
But you don't like me (ama benden hoşlanmıyorsun)
You just like the chase (sen sadece kovalamaktan hoşlanıyorsun)
To be real, it doesn't matter anyway (gerçekçi ol, her ne kadar önemli değilse de)
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)

[Verse 2:]
I was young and in love (gençtim ve aşıktım)
I gave you everything but it wasn't enough (sana herşeyi verdim ama yetmedi)
And now you wanna communicate (ve şimdi iletmek istiyorsun)
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)
Go find someone else (başka birinden bulmaya git)
In lettin you go, I'm lovin myself (gitmene izin verildiğinde, kendimi seviyorum)
You gotta problem (sorunun var)

But don't come askin me for help (ama yardım etmek için beni aramaya gelme)

[Hook:]
Cause ya know it's just too little too late (çünkü sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)
A little too wrong (biraz yanlış)
And I can't wait (ve bekleyemem)
Boy you know all the right things to say (oğlum bütün doğru bildiğin şeyleri söyle)
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)
You say you dream of my face (söyle rüyalarında yüzümü gördüğünü)
But you don't like me (ama benden hoşlanmıyorsun)
You just like the chase (sen sadece kovalamaktan hoşlanıyorsun)
To be real, it doesn't matter anyway (gerçekçi ol, her ne kadar önemli değilse de)
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)

[Bridge:]
I can love with all of my heart baby (tüm kalbimle sevebilirim bebeğim)
I know I have so much to give (biliyorum çok fazla verdiğimi)
(I have so much to give) (çok fazla verdim)
With a player like you, I don't have a prayer (senin gibi bir oyuncuyla, dua edemem)
That's the way to live, yeah oh (bu yolda yaşamak, evet oo)

[Breakdown:]
It's just too little too late (sadece biraz geç oldu)
Yeeeeeeah!!! (eveeeet!!!)

[Hook Til Fade:]
It's just too little, too late (sadece biraz, geç oldu)
Yeah it's just too little too late (evet sadece biraz geç oldu)
A little too wrong (biraz yanlış)
And I can't wait (ve bekleyemem)
Boy you know all the right things to say (oğlum bütün doğru bildiğin şeyleri söyle)
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)
You say you dream of my face (söyle rüyalarında yüzümü gördüğünü)
But you don't like me (ama benden hoşlanmıyorsun)
You just like the chase (sen sadece kovalamaktan hoşlanıyorsun)
To be real, it doesn't matter anyway (gerçekçi ol, her ne kadar önemli değilse de)
(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)

Yeah,yeah,yeah(Evet,evet,evet)

(You know it's just too little too late) (sadece biraz geç olduğunu biliyorsun)

ohh,i can't wait!(oh,bekleyemem)

no,no,no,nooo...!(hayır,hayır,hayır...!)