Ziyafettin...
kursağımda takılı kalmayan ve tek yudumda kaynaşırsın
gördüklerini unutan bir ben varım
yerle yeksanım...
son bir hamle yap dedim fakat bu kalbi yaraladın
gözümde değerin olsa dahi şimdi yok bi zerre kalmadın
ben anladım yazdıklarımı kaale almadın
uzun zaman kalemle dertleşip içimi döktüm ona
tek şikayetim kağıt ve onu çekiştiren bu sayfa yırtılır
rüyalarında gezdiğim yalan
oysa ben seni masum belledim melek kadar
vakitsiz bir gidişten geriye sade ben kalır
bana mahsus yanlız adam yaratır
bu bir hüner değil
civarı hoşnut etme heveskarı sen misin
bu yersiz arbedemde dostun akranı
birinden birini görse bari hissedermi yakinen
uzak değil bir ses gelir hafiden
Hem sürünür,hem diretir aşk bu kez affına sığınırım olmaz
zor günüdür son gülüşün,azametten kurtulabilsem
ben bilemiyorum bunu kalbime söylüyorum
dinlemez ama çare mi var hüzün oyna yerinden
toplayıver yine kaysın elimden
Mühim değil,sensiz olsun baharlar
bak süründü takatim yok bu kalbe direnecek kadar
nasıldır,yakın olup da dokunamamak
buna alışmak sözcüklerle anlatılmaz dile kolay
ben yaşarken,bundan haberdarmısın
varlığım huzura merdiven dayar ve sen yaftasın
hergünüm,kaybı zor gelen bir hastadır
babamın öğüt verip benle övündüğü yaştayım
bilirdim,dünya değişmekten tanınamaz bir halde
insanlar da aynı safta bulut gölgesinde saklanır
ben hep farktayım zamana
önde gitmeliydim yarış başlasın rakip yelkovanla,akrep
beni yakalasa inan ki kurtulamam
affına sığınır başım öne eğilir mahçup olurdum
konuşamam bak yüzüme anla