Bembeyaz teninden aldım kan kokan papatyamı
Teninden uzak kalmak yastığımın soğuk yanı
Azat ettim gözlerimden damlayan kahırlarımı
Gözyaşarım beyazlattı sek içtiğim yeni rakımı
Nasır tutmuş delik kalbe yaktın hasret kınasını
Ateş kızılı dudakların cehennemimi yaşatmıştı
Leyla'sını arayan Mecnun oldum aşkın çöllerinde
Tutsak ettiğin bedenimi yargıla beyaz kurdelenle
Dudaklarım sustu gönlümün dili olsa konuşsa
Saçlarının sıcaklığının kokusu kaldı yastığımda
Sensizliğimin isyanı da duvarlarımı yıksa da
Giderken bakmam ardıma bize yakıştı son veda
Yağan yağmurda ıslandı sensizlikle baharlarım
Sevdanın korunda rüzgarsız bulutuma sarıldım
En başa sardım şu yalancı dünyanın filmini
Kanla yazılmış ömrümde mutlu sona rastlamadım
Değmeyen hatrımız kırk yıldı bir kahve misali
Sen yokken gözbebeklerim bilmezdi denizleri
Ben israf edemezken senin tek bir zerreni
Sen şerefsiz gönüllere ziyan ettin kendini
Senin o aşkından bir şehit düştü cennete
Ve bir meleğin ağıtları duyuldu mavi gökyüzünde
Hasretinin takviminden kopardığım her yaprakta
Günah defterimle bekliyorum ahiretimi de
Denizim olan mavi gözlerin bu kalbin aynasıydı
Adın oldu kalpte mühür dilde oldu yasaktı
Yorgunum ve halsizim tıpkı Eskişehir gibi
Küskünüm yağışlıyım Bursa sokakları gibi
Dağlarımın doruğuna zamansız yağan karımsın
Gamzelerimin çukurlarına damlayan gözyaşımsın
Senli özleyişlerin yangınlı hücresindeyim
Olmazlığına çıkan yolların kıyametindeyim
Bize kalan kara bir kış ömrümüzün baharında
Ağladım her gecemde buğulu camların arkasında
Ben bir dert gemisi gibiyim kıyıya vurdum en sonunda
Puslu doğmayan güneşsin ruhun karlı dağlarında
Bu kaçıncı sensizliği söndürüşüm kül tablama
Kaçıncı savruluşum gözyaşlarımın dalgasında
Sürgün ediyorum kendimi kelepçeler kanlı kanlı
Ağladım hıçkırıkla şimdi söyle reva mıydı?
Bilir misin dualarımda yüreğimin kanadığını
Mosmor gözlerimin yaşlarının buluta karıştığını
Son bir sigara yaktım anne üflüyorum geçmişime
Sigaram yandıkça kül oldum nikotinle
Son bir sigara yaktım anne üflüyorum geçmişime
Doyamadım ki anneciğim masmavi gözlerine
Denizim olan mavi gözlerin bu kalbin aynasıydı
Adın oldu kalpte mühür dilde oldu yasaktı
Yorgunum ve halsizim tıpkı Eskişehir gibi
Küskünüm yağışlıyım Bursa sokakları gibi
Senin o aşkından bir şehit düştü cennete
Ve bir meleğin ağıtları duyuldu mavi gökyüzünde
Şimdi bir tebessümünün hatırası kaldı geride
Tutmamış bir aşkın mayası senden bana hediye