Bir bar taburesi, bir yudum viski
Gözümün gördüğü şaheser bir kadının resmi
İzin ver anlatmama
Sevdiğimin fahişe olduğunun hissi
Şişenin sonu geldiğinde anlatmak kolay
Zırlamak zarar vermez erkekliğime
Ağlamak, gülmekten kolay
Bakma sen bunları dert ettiğime
Güneş batıp ay yükselirken
Mavinin tonları siyahla sevişir
Seni göremeden bu denli sevmek
Tanrıya içten içe inanmak demekti
Neyse zor sana nasıl anlatsam seni
Ucuz bir kadın için çok pahalı ücretin
Yıldızlar gibi yüzünün züliyeti
Parlak olsalar da gün ağarınca sönecek hepsi
Yok, kan ağlar yüreğim
Ağzıma gelir seni alırlar elimden
O yüzden vazgeçtim
Kurduğum mutluluk dolu bütün hayallerimden
Çok yaram var elimde
Bir gülle mahvolmuş dikenlerden gibiyim
O yüzden güzel olan her şeyin ardındaki kötülüğün peşindeyim
Yürürüm aynı yolun başı
Kafam taşır dağılmış bir saçı
Bir kavganın sonunda boğulmaktan kaçıp
Geldim aynı yere, boktan mahalleme
Sorunlar etten bir vücut bende bir iskelet
Gözükme bu kez yolun sonundan, bugün kaldıramam
Zaten doğduğum gibi kalkmışım solumdan
Teninde pahalı bir parfüm,
Kaşlarının hizasına denk rüzgara orantılı hareket eden bir kahkül
Öyle ki yattığı her erkek ona mahkum
Yine bütün gün başım öne iki büklüm
Ama ne mümkün üstünde yine bir hükmüm yok
Yine, yeni üstün körü bir hüznün dibine düştüm
Beni bir düşün ; soyunursan benim bedenim üşür
Kaç kere kalktım şu yere düşüp
Alt dudağını esir ettin yine öpüşüp
Ah, o gülüşün beni benden alıyor ama geri dönüşü olmayan bir yolu seçip bizi öldürüşün
Gel, görüşüp son kez sarılalım ve git, deme asla ''görüşürüz''.