Verse 1:
Cinnet saatleri, beğenme be rahat yerim
Susmasını istediğin iki saat vaat verir
Artık eski günlerime dönmek istiyorum.
Müsait bir yerde ölmek istiyorum..
Kendimle başbaşa kaldığımda tedirginim
Florasandan bıçağa yansıyan ışıkla belirginim
Tek sanık ben miyim peki suçu ne delirdiğimin
Kanıtıdır bu ailen artık düşünüyorsa delirdiğini
Geleceğimi düşünürdüm geçmişte,
Gelecek gelmiş, geçmiş geçmiş be.
Belirmeye başlıyor yüzümde ki çizgiler
Çektiğin tüm acılar gülüşünde gizliler
Olanı biteni anlamadım. Nasıl bir filimdeyim?
Kiminleyim? Bilmiyorum. Cehennemin dibindeyim.
Nedense içmeden de artık böyle tripteyim.
Ve bu sefer sahneler gerçekti Tuna, klip değil.
Nakarat:
Kimse anlamıyor ki.
Bittiyse eğer anlamı yok ki.
Bırak hastalık anlatıyor bil.
Sana az kala atlatıyordum.
Bırak artık beni bana
Ne kaldı bana? Benden daha.
Kendime gelmem için al götür
Bi rötüş çek hafızama.
Verse 2:
Odam da dört duvarla konuşurken kimseyi
Duymamazlıktan gelmem yeminle elimde değil.
Sevinme derinde değil. Seninle benimle değil.
Zamanla öğrenir gerilmemeyi, sevinme beyinsiz.
Sokakta bir çocuk var, diyor ki 'tokum.”
Bir yandan babandan gelen ses diyor 'git oku.”
Abisinden görmüş muhabbeti yaşı dokuz.
Nedense bu muhabbettir başı b*kun.
Canın yandığında yüzümün büzülmesi.
Seninle mutluluk var be hüzün nesi.
İki damla kıyamam ve yanağından süzülmesin.
İntihar etmiyorum annem üzülmesin.
Kafayı yediğim doğru.
Bir kaşık suda kendi hayallerimi boğdum.
Ey gidi Cevat Paşa'nın baki oğlu.
Güneş tam tepedeyken hayattan soğudu.
Nakarat:
Kimse anlamıyor ki.
Bittiyse eğer anlamı yok ki.
Bırak hastalık anlatıyor bil.
Sana az kala atlatıyordum.
Bırak artık beni bana
Ne kaldı bana? Benden daha.
Kendime gelmem için al götür
Bi rötüş çek hafızama.