With one light on in one room
bir odanın içindeki ışıkla
I know you're up when I get home
Eve geldiğimde senin yukarda olduğunu bilirim
With one small step upon the stair
merdivendeki küçük basamakla
I know your look when I get there
oraya gittiğim zaman senin bakışını bilirim
If you were a king up there on your throne
eğer sen orada yukarda senin tahtında kraliysen
would you be wise enough to let me go
gitmek için bana izin verseydin yeterince akıllıca olur muydu?
for this queen you think you own
bu kraliçe için sen kendini düşünürsün
Wants to be a hunter again
tekrar bi avcı olmayı ister
wants to see the world alone again
tekrar dünyayı yalnız görmeyi ister
to take a chance on life again
hayatta tekrar bir şans almak için
so let me go
bu yüzden gitmeme izin ver
The unread book and painful look
okunmamış kitap ve acıveren bakış
the tv's on, the sound is down
tv açık ,ses kısık
One long pause
uzun bir süre durdun
then you begin
daha sonra başladın
oh look what the cat's brought in
oh kedinin ne getrdiğine bak
If you were a king up there on your throne
eğer sen orada yukarda senin tahtında kraliysen
would you be wise enough to let me go
gitmek için bana izin verseydin yeterince akıllıca olur muydu?
for this queen you think you own
bu kraliçe için sen kendini düşünürsün
Wants to be a hunter again
tekrar bi avcı olmayı ister
wants to see the world alone again
tekrar dünyayı yalnız görmeyi ister
to take a chance on life again
hayatta tekrar bir şans almk için
so let me go
bu yüzden gitmeme izin ver
let me leave
terk etmeme izin ver
For the crown you've placed upon my head feels too heavy now
kafama yerleştirdiğin taç şimdi çok ağır gelmeye başladı
and I don't know what to say to you but I'll smile anyhow
ve ne söylerim bilmioyrum fakat herneyse gülümseyeceğim
and all the time I'm thinking, thinking
ve herzaman düşünüyorum,düşünüyorum
I want to be a hunter again
tekrar bir avcı olmk istiyorum
want to see the world alone again
tekrar dünyayı yalnız görmeyi
to take a chance on life again
hayatta tekrar bir şans almk için
so let me go.
bu yüzden gitmeme izin ver