Bakına dursun beden yakına dursun zaman
dünya adaleti sonuna kadar kullanılan yalan
şevkat arama perdesinde nefret olur kalan
çünkü gücü olupta kaybedende aynı konumu bulan
sorduğunda sorumu ulan bilmiyorum neden
karanlığın gölgesinde paslanıyor beden
şu kalbe saplanan bıçak darbesiydi gelen
bildiğin gibi kötü niyetle pisleniyor kefen
aynalarda yaşlanıyor gökyüzünün gürültüsü
bu yağmuru haber edecek tek sözümün üzüntüsü
doğru olanı değil yanlış olanı seçti gönül
çünkü kolay olandı özür bu yangının közü
sönmeyecek bir ateşte görmeyecek gözüm
şahit olan reva olur ölmeyecek zati sözüm
parası konuşan insanlığın yarası olur yüzüm
son sözümün arkasında bir insanlık özüm
hangi çözüm hangi sevgi hangi ihanet
silip baştan yazılmış kader oyundan ibaret
anlamalıyım bulmalıyım sabrederek
koşmalıyım çünkü burda yok bir işaret
öyle bir savaşki bu mert olunmaz denmiş
ağlamaklı mücadele dert omuzda gelmiş
bir yokuşta bacaklarımı feda eder geçmiş
tek başıma deniyorum ki hepsi önüme geçmiş
temmeli kalmayacak bi dünyayı ne yapayım
sıkıştırın avuçlara bu sayfayı katmayın
gördüm onca ters bakışı yavaştan uyuşmayı
bildim önce doğru sonu sonradan konuşmayı
ama biyere kadar dendi gücüm tükendi
öldü tüm umutlar öyle başka bedene filizlendi
şimdi boynu bükecek olan karanlık hikayeler
de şairin kanlı gömleğinde temizlendi