Saian ;
Burada yok mizan
Saian eşgalsiz bir partizan
Zekam şüpheli paket
Kalem mevsimlerden hazan
Yasak havada
Serbest halde ağır ezan
Elime tutuşan sakil kalem bir de duman
Matemi boş parklardan seçtim ulan
Düştük kalkamadık
Kalkamadık hal kalmadı
Canımız acıdı gazete eklerinde çayevlerinde
Anlamadın !
Odam 16 metre kare matem
Dünyadan nefret etmek için bir neden bulacaktık zaten
Dudaklarım kavladı
Sana anlatmaktan kan patladı
Yüzünü gökyüzüne döktügün günü düşün
Düşün alt katları
Düşün kafatasındaki bozgunu
Düşün malup askeri
Beynimde yüzbin militan
Bugün hepside kar maskeli
Şu gögsümde patlak veren cızlamın ardı bahar
Kirpiklerin var kaç tane yıldız varsa gökte
İşte o kadar!
İki dudağının arasında bir çingene
Dönüştü ısılı
Ve yumrukları sıkılı bir imgeye...
Ados ;
Huzur yok bir an
Zaman pusuda pim tutar dayan
Husumetten arta kalan vakit tütün sarıp uyan
Tozu dumandan ayırt ettim her şey oldu ayan
Mavradan şakakta konuşlanmış elleriniz payan
Vay ki kulampara düzende ados cefakar bi adam
Bazı şu beynimde şiddet aynı yıldız gibi kayar
Marifetli pençelerle bugün göğsümüzde talan
Hüznüm orta direk, demli bi çay omzumuzda kaban
Ben dünyaya yalnızlığımı ilan ettim
Bi sevda mahiyetinde bünyeden firar ettim
Dizildi kurşuna hükmüm sen için zarar ettim
Gönülden ırak tuttuğum bu kine biat ettim inan
Kursağımda kan gibi cümlem dururda yutkunamam
Titretir seni postal misali sesim durma daha
Kim bilir bu günün son gün olmadığını
Dünyadan nefret edipde bir neden sormadığımı
Yanıldık
Susmak ömürlerden çalıntı
Birikir balgam gibi gidenlerden kalıntı
Düzenin payından istemem hiç bi şey
Kedere mutabıkız, yeter ki bitmesin bizde cenk