Her günüm ve her gecem, bir açmazın içinde
Silâhlanır dizlerimde büyüttüğüm hayâllerim
Solan bi' saç telinde kirli beyaza boyanır geçmişim
Elenmişim elekte, kalan tânelerimi sayıyorum
Yanıyorum, yürek bi' yanardağ; damarlarımda lav
Depremlerime dayanacak gücün varsa yanımda kal
Sinir harplerinde şehit düşen sabrım toprak oldu çoktan
Geriye kalan hayâtım anca bir oktav
Tâciz atışı yapıyo'lar ve tâviz vermem istenir
Mecâlim yok çatışmaya, mezâlimlerine direndim
Vebâlim kendi boynuma, kemâle erdi zâti yaş
Vebâlı rûhunu al, git; devânı arama kapımda
(Kapımda!!) Duvarlar üstüme gelir
Kendi canıma kıysam kendi suçumu kendim üstlenirim
Hiçbi' kimseye yok ihtiyâcım ezelden beri
Depresyonuma demli çay gerekli, tez elden verin
Mikrofonuma verdiğim sır onca kulağa ulaşmış
Parmaklarımı kanatarak yazarken kâğıda bulaşmış
Yüzüm yine bir karışmış ve yüzsüzlüğüme karışmış
Ben bugünle küsmüşüm, dünüm yarınla barışmış
Sadâkatim bâki, lâkin hakîkatim yalandır
Kadavram misâli hâlim, râyiham sigarandı
Kazâlar nizâmi sanki, katli vâcip hayâtım
Kafamdan bid'âdi sav ki harbi kâlbim kazansın..!
Her yanlış kendi doğrum
İnan bıktım yanılmaktan
Elimdeki düş kırıklarını savurdum
Attım göz pınarlarımdan...!!!
Yatağa yattığımda gözümü yumdurmayan hayâllerim vardı
Bilmiyorum, şimdi neredeler??
Kendimi avuttuğum masallarımdı her biri
Uykumun yerinde yeller eser, uykusuzluk çok soğuk
Ben üşüyorum, ayazda kaldı rûhum çırılçıplak
Üşüyorum, düşümde katıksız bi' kışın buzları
Nedense düşüyorum aynamdaki aksimin gözünden
"Üzgünüm, çocuk" diyor; "üzgünüm ki büyüdün artık maalesef"
Beyaz kefenle sarılmış yeşil cenâzeler
Tutuştu, dumana boğdu ciğeri; soldu göğün mâvisi
Yok oldu güneş, söndü gün; "ölümsüz"üm "gel, etme" der
Oysa kor bir ateştendir rûhumun entârisi
"Hayat" denen bu okyanusta yüzme bilmek nâfile
Ayağına bağlı taşlar misâli dostlarsa kâfilen
Kanına karışan zehirden de acı bi' sır vereyim sana:
Beton zeminle öpüşürsün sırt dönerse ailen
Başını koyduğun her omuz sığınacak bi' limandır..
..Ki sanırsın uzaktadır boyundan aşan dalgalar
İhânetin depremleriyle yerle birdir hayâtın
Zâten insan en çok böyle sevdiğinde yalpalar
Bi' dal, bi' kadeh çözse keşke beynimdeki kördüğümü
Kimse bilmez her gece bi' düşte bin kez öldüğümü
Gördüğünün misli var gözyaşlarımla gömdüğüm
Yüzümde gizli mâtemim, gülümsememle örttüğüm..!