gözümde büyüyor işte bu öğle sonrası,düşündüren şudur devamsızlık on altı,kim istemez ki gitmek uzak bir yerlere,herkes ister en başında bak Rivaldo Hamza,azı ricayla çoğu haraç toplanır para,benim saklı cennetim halı sahanın arkasında,beyaz bir gömlek üstü bordo kravatım,benim adım Kuki,selamsız dostlarım,taze çimen rüyası,saray yakan soytarı,kim ne derse haklıdır uykular kanattım,beyaz şarabı kırıyorum itinayla frukoyla,halimden anlayan üç insandan birisi Hamza,okuldan her kaçışta buraya gelmemiz ibadet,zati on yıl evvel ahbap olduk sahibiyle,uzaktan far yakıp gelen broadway Kör Selim mi? , şöyle bakıyorum da evet ta kendisi..
Kör Selim bela demektir,payvon işletir,tüm şehirde kime sorarsan direkman gösterir,ani bir fren ve yolda lastik izleri,en yavaş şekilde arabasıyla geriye geldi,şimdi sıçtık,boş bir efkarın peşinde kafamda varken sade Derya,şimdi Selim'in arabasında arka koltuğunda,benim bu Kör Selim'den korkumun bir temeli var,Hamza ayıl lan,şehre bakıyoruz saatlerdir yukarıdan,anlattıkça soruyoruz safi yalandan,korkulacak bir şey yok,anlatmaya getirmiş bizi bir beş saat sonunda bıraktı sinemada,Hamza dur dedim (dur),burada bekleyek biraz,fazla geçmedi açık farıyla Kör Selim belirdi,yanında Derya geldik göz göze,babasının yanında sanki daha güzeldi..