İlker Ceylan - Misafir Songtexte

sözlerimin mimari sol yanımın meyvesi
gülyüzüyle yeryüzünü beyazlatan kartanesi
sen kalbi sarhoş eden bir aşk meyhanesi
simsiyah rüyalarıma bembeyaz battaniyesin
haz veren bi manzaranın gercekliğinde gizli ben
geceyle gündüzün birleşimine verilen isim sen
ay fırcasıyla denizi boyar bazen
ve bununla beraber yakamoz cümlelerimi ilikler
görünen köye klavuzum köy sen, ben sır havuzu
dinlendiriyor içtiklerim gözlerimse kanuykusu
burasi serin şuan ama rüzgarınla kavruldum
yalnızlığın eşiğinden bağırışlarım savrulur
yokluğunun misafir ettiği sırça köşkün havlusu
gözlerin o köşkün daldığım en derin havuzu
yakın ve uzağım sana yaz ayımın yağmuru
sözlerim değil gözlerin bu kalbin namlusu
flulasır gökyüzünün maviliği sen saati
istanbul semasında ışıkların eşgali
şeftali dudaklarına uzaklığımın derthali
şarkılarımdır gecenin dumanvari emsali
ben hala hayalinle geceyi boyuyorum
bahar renkli bi dünyanın merkezine doluyorum
yetişmiyor boyum altıma şiirler koyuyorum
toz pempe mutluluğu saçlarınla dokuyorum
intihara sürüklüyor bu melodiler ruhumu
güneşi anımsatıyorda yüzüm, gözlerm bulutlu
yokluğunun sahilinde koca bir deniz kurudu
yağmurum sen ol istedim bahar ayımın kumrusu
gökyüzünün aynası söyle orada aynasıl
eksik olmuyor kalpten şarapnel parçası
bu yüzdendir sözlerım şarapder ağlatır
bu gece düşlerimi düştüğü yere sapladım
2.Ksm
suskunluğun en ücra noktası burası
sensizliğin sessizi yokluğunun sakiniyim
ben ve mısralarım aynı sen gibi
yesilin tonlarnda buldum aşkın rengini
rüyalara çağırarak dolduruyorum yerini
boşaltıyorum evimi lütfen yanıbaşımda belirin
hasretimin sahiline adına gemicikler çekilir
demir atılır sığyere rüzgar kokunu bana getirir
ben yeryüzüyüm ve sen gökyüzü
ne yazıkki havayı kapatmış sensizlik örtüsü
ağlıyor aradabir mektupları önsözü
meğer bu kadarmış aşk ve döngüsü
bitti demeyi açıkla söyle nereye sevgilim
yolun yarısı bitirmekte peki ya biz geldikmi
aldığın sende kalsın ben olanla yetinirim
aşk kalemi bana bıraktı sözlerime kefilim
çölün sıcaklığında suyu bulmak sen gibi
yanaklarının ateşiyle buza dokun sel gibi
seni bir başkası benim gibi sevdimi
anahtarı gizlediğim sözlerde bul kendini
başından hatalı birliktelik sonucu aşk ve ayrılık
eskizlerden oluşan bi resimden arda kalan sen
düşsel sentezlerimden geçmişe yönelik alıntı
dağlarından düştüm kaderin ağlarına takıldım
yorgunun hiç olmadığım kadar hüzünlü
damlacıklar yanaklarımdan dudaklarıma süzüldü
güneş bugün yüzünü omuzlarıma düşürdü
beni bu derde sürükleyen dokunamadığım yüzünmü
Mehtabında gecenin
tan yerinde güneşin
kuzey yarım kürenin
beklenen tek misafiri
Dieser text wurde 225 mal gelesen.