Hanedar - Yük Songtexte

Ben aşkın tek başına olan ahalisiyim
Ben kalanın esareti, gidenin cesaretiyim.
Ben aşk için düzenlenen tören merasimiyim
Sahnede dans ayrılık ve çaldı veda müziği.
Sana anlatamadıklarımın zekatıydı gözyaşım
Ben sana yanarken, sen yangına köz taşı
Yaşım henüz on dokuzda şu kalbimin kırk yaşı ve
Bunca zaman bolluğunda yokluğundu sırdaşım.
Yokluğunu şiire döktüm satılarım taştı
İçim aşkın ülkesiydi sınırlarını aştın.
Sen gittin dostlarıma sır kapımı açtım ve
Anlattım sabaha kadar uykuları kaçtı.
Dua dile vurdu diye gönül sana vurgun
Her attığın adımın aramızda surdu
Ağlamak nimettir, susmaksa ganimet
Şu geçmeyen zaman birtek gözlerinde durdu.
Elif kadar dimdik, vav kadarda büklüm
Her damarı kalbimin yokluğunla yüklü
Kalbim herkese yasaktı sen aşırı hürdün
Ayırmıyor aşk lazı çerkezi ve kürdü
İçimi döktüm kağıtlara hissettiğimden,
Bunca gece peşpeşe hissettiğim dert.
Suçu neydi aşığının diye sorarlarsa,
Öyle narin sevdiki hissetmedim de.
Bir bakıma hayat güzel, bir başıma değil
Çünkü hala yokluğuna üzülmekteyim.
Gülüşlerin yüzünden, yüzümdeydi gülüşüm
Ben deliye döndüm hep sözümden değil.
Ateşten bir denizin, sudan balıklarıyız
Dünya denen davanın en iyi tanıklarıyız.
Keder ile kaplı, dert bir yanımız
Bu yüzden ki hepimiz tam anlamıyla yarımız
Yedi kıtada birikmişti yetmiş bin ilim
Toprağımda aşk mıydı yetişrdiğin
İyi yürekli şairleri topraklara gömdük
Ve son kez mezar taşına yazılmıştı şiir.
Kırıştırır nurun odamdaki karanlığını
Zihnimde düşünce, ellerimde dualarım.
Muhakkak ki Allah, duyuyor bu haykırışı
Sakın gece gelme bana sen gelirsen ay kırışır.
Velhasıl muhabbettin şiirlerde cümle
Allah sevgi yaratmış insanlara cümlen.
Aşkı tanınmayacak, ne hallere soktular
Ben ise seni tanıyorum evveliyatı ezelden
Hiç sevesi olmayanın gitmektedir hevesi
Çok zoruma gittikçe gelmiyor hiç sevesim.
Sen bu asra aşkın, tanımı diye doğmuşken,
Nasıl olurda gelmesin, benim seni sevesim?
Dieser text wurde 338 mal gelesen.