Pencere önünde arkadastan ayrı
Porselen saksıda bir süs çiçeği
Evin hanımı her akşamüstü su ve güneş sunar entellektüel...
Pencere önü çiçeğine
Ne ansızın yağmur ne gökkuşağı
Ne dipdiri sabah, gökkuşağı
Ne şebnem görmüştür
Ne kırağı tanır
Ama iyi konuşur kitap gibi...
Rastgele çiçeklere arada bir bakar
Cansız cam ardından
Tül perdelerden...
Pencere önü çiçeğine
Ne mecburen güneş
Ne kara kış
Ne dopdolu bahar ürpertisi...
Zorlu bir rüzgarla boynu hiç kıvrılmaz
Haylaz çocuklarca hiç koparılmaz
Gece çökünce açılır lambalar
Öteki çiçekler ayışığındalar...
Pencere önü çiçeğine
Ne ansızın yağmur ne gökkuşağı
Ne dipdiri sabah, gözyaşı...
Dieser text wurde 1218 mal gelesen.