Bizim köyde bir ağayla bir Nazlı
Yaşıyordu, yaşıyordu, yaşar ya!
Ağanın göbeği, Nazlı'nın karnı
Şişiyordu, şişiyordu, şişer ya!
Nazlı'nın ne damı, tarlası, beyi
Yoktu kendisinin olan tek şeyi
Ağanın gözüne girerim deyi
Koşuyordu, koşuyordu, koşar ya!
Ağa savaşını yapardı aşla,
Kendisine karşı dikilen başla,
Bir imamla aldığını, üç taşla
Boşuyordu boşuyordu, boşar ya!
Nazlı ayak uydurmuştu asıra
Köycek ona, kahpe derdik, o sıra
Gündüz kıra, gece nemli hasıra
Düşüyordu, düşüyordu, düşer ya!
Hasan, Hacer, Hamza, Hüsniye, Kaya,
Kediden öküze, tavuktan taya,
Kim eline ne geçerse ağaya
Taşıyordu, taşıyordu, taşır ya!
Nazlı'yı son gördüğümde solmuştu
Barındığı yeri saman dolmuştu
Onüç yaşındaydı ana olmuştu
Şaşıyordu, şaşıyordu, şaşar ya!